Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş., Eskişehir’in Tepebaşı ilçesine bağlı Atalan Mahallesi ile Mihalgazi İlçesi Alpagut Mahallesi mevkiinde altın-gümüş maden ocağı açmak için çabalıyor. Eskişehir’deki demokratik kitle örgütleri ve ekolojistler, “Madene Hayır Platformu” kurarak, madene karşı çeşitli hareket ve etkinlikler düzenliyor. Madene Hayır Platformu bileşenlerinden Eskişehir Etraf Muhafaza ve Geliştirme Derneği’nin (ESÇEVDER) Başkanı Sadık Yurtman, maden alanının bölgede yaratacağı tahribatlara dair konuştu.
SİYANÜR FORMÜLÜ KULLANILACAK
Yurtman, Cengiz Holding’in maden alanı için hazırladığı 862 sayfalık Çevresel Tesir Değerlendirmesi (ÇED) evrakının 5 gün içerisinde incelenerek onaylandığı bilgisini paylaştı. Yurtman, ÇED evrakında 2 bin 740 hektar olarak belirlenen alanda 15 yıl boyunca çalışma yürütüleceği ve her yıl 12 milyon ton hafriyat yapılmasının hedeflendiği bilgisinin yer aldığını aktardı. Yurtman, ayrıyeten madende açık ocak işletmeciliği, siyanürlü liç sistemiyle altın-gümüş çıkartılması hedeflendiğine dikkati çekti.
Yurtman, “ÇED belgesini incelediğimiz vakit hayretler içinde kalıyoruz. O denli ki 28 endemik bitki tipinin, 61 omurgalı cinsin ve 128 kuş tipinin olduğunu ÇED belgelerinde belirtmişler. Olağanda bir tane endemik bitki olduğu vakit bu ÇED evrakı mahkemeden dönüyordu. Burada 28 endemik çeşitten bahsediliyor ki bu onların tespitidir. Bunlar olağanda bizlerin bulup mahkemelerde ÇED belgesinin iptali için dava açılacağı periyotta kullanılması gereken delillerdir. Ancak bunlar kendi ÇED evraklarında bunlardan bahsetmişler” dedi.
‘İLİÇ’TEN DAHA FAZLA TAHRİBAT YAPABİLİR’
Yurtman, maden alanının kurulması için planlanan arazinin yerleşim yerinden yüksekliğinin en düşük yerin 340 metre, en yüksek yerinin ise bin 285 metre olduğunu tabir ederek, alandaki eğimin ise yüzde 40 oranında, yani Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler altın madeni alanı eğiminden 3-5 kat daha fazla olduğunu kaydetti. Yurtman, “Veriler bu istikamette olunca, İliç’ten daha fazla tahribat yapabileceği ve toprak kaymalarının İliç’ten daha fazla olabileceğini aklımıza getiriyor. Birebir formda 4 kilometre ilerisinde de Sakarya Irmağı var. Maden alanındaki oluşacak patlamalarla yeraltına karışacak olan siyanür, Sakarya Irmağı’na de karışacak. Oradaki dere yataklarını zehirleyecek ve mikroklima özelliği taşıyan Sakarya Yöresinin geleceğini de karartmış olacaktır” diye belirtti.
‘TARIM VE HAYVACILIK BİTECEK’
Yurtman, maden alanı olarak planlanan bölgede kimi devirlerde her ay mahsul alındığını, bu manası ile tarım için verimli bir alan olduğunu söyledi. Yurtman, alandaki toprağa siyanürün karışması durumunda ise tarım ve hayvancılığın olumsuz etkileneceğini belirterek, “Maden alanı kurulursa Sakarya Vadisi büsbütün yok olacak. Siyanür karışacak olan Sakarya Irmağı, Bilecik, Adapazarı ve Karadeniz’e kadar uzanan bir bölgedir. Siyanür karışırsa hiçbir yerde o su kullanılamayacak. Sakarya Vadisi’ndeki meyve zerzevatın de hiçbir yerde satışı olamayacak. Zati satmaya çalışsa da kimse almayacaktır. Türkiye’nin yüzde 20’sini karşılayan bu bölge büsbütün yok olduğu taktirde, besin tarafından de Türkiye’nin bir handikabı olarak karşımıza çıkacak” diye konuştu.
‘MADEN ALANININ ALTINDA FAY SINIRI GEÇİYOR’
Yurtman, yapılması planlanan maden alanının altından fay sınırı da geçtiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Bu durum da ÇED raporunda açıkça yazılıyor. Kendilerinden çok eminler. Fakat biz de kendimizden çok eminiz. Daha evvel de yapılmak istenen maden alanları ve termik santrallerine karşı uğraş ettik. Maden şirketi 15 Ağustos’ta yapacağını duyurduğu Halkı Bilgilendirme Toplantısı için de; Cengiz Holding’i Eskişehir’e sokmamak için elimizden geleni yapacağız. Ağustos’ta yöre halkını ve tabiatına sahip çıkacak olan bütün kurum ve kuruluşları bekliyoruz. Toplantıya katılarak toprağımızı, havamızı ve suyumuzu suyunu savunmaya çağırıyoruz.”
(MEZOPOTAMYA AJANSI)